Yok Olduğunuzda Varsınız

Yok Olduğunuzda Varsınız

Ademiyet mevcudiyettir. Zaten yoktuk. Daha doğrusu yokluğun ne olduğunu dahi bilmeyen bir yokluk içindeydik.

Yok olmayan ezeli ve ebedi bir Var tarafından var edildik.

Varlık ile temas edince önce şaşırdık. Sonra kendimize geldik ardından da kendimizden geçtik.

Bilincimiz belirginleşince plan yapmaya başladık. Plan yaparken başımıza gelen şeyin hayat olduğunu unuttuk çoğu zaman.

Bir yanılgı bizi daima unutkanlığa sürükledi.

Hep var olduğumuzu ve öyle kalacağımızı zannettik.

Her varlığın yokluğa giderek yeniden sonsuz bir varlığa kapı araladığını çoktan unuttuk.

Yok olduğumuzda var olarak yeniden yaratıldığımızı bilmek istemedik belki de öyle olsun arzu ettik.

Mutlak yokluk yoktur derler. Hatta her yokluk varlığın bizim bilmediğimiz bir derecesidir. Çünkü mutlak yokluk olsaydı oda bir varlık olurdu hatta varlığın ciddi bir müteradifi olurdu zannederim.

O zaman deriz ki varlığımız yok olduğumuz kadardır daha doğrusu yok olduğumuzdadır.

Hayalin yokluktaki tahmin edilemez sınırlarını zorlayan her duygu varlığın sınırlarını çizer bir somut adım gibidir.

İlmin yoktaki prensiplerine konu olan düşünceler varlığın somut çerçevelerinin izdüşümlerini gözlere gösterir.

Havanın zerrelerine yazılan görülmezler varlığın tutulabilir aşamalarına atılan imzalar gibidir.

Toprağın rahim karanlığında yok olan tohum zeminin aydınlığında dal budak salan varlığın aşamalarına adım atmaya çoktan başlamıştır.

Bütün bunlar ve benzerleri herkesin malumu gibidir. Aslolan nedir derseniz derim ki;

Nede yok oluyorsak o kadar varız daha doğrusu onda varız.

Bir elmada yok oluyorsak onun kadar varız. Ağacında yok oluyorsak kök-gövde-dal ve budakları kadar varız. Ailesinde yok oluyorsak yer yüzünün her tarafında var olan sülalesi kadar varız.

Bir kadında veya erkekte yok oluyorsak o kadar varız. Davasında yok oluyorsak davası kadar varız.

Bir iktidarda yok oluyorsak onun kadar ve onunla varız.

Bir meslekte yok oluyorsak onda varız ve onun kadar varız.

Bir zerre suda yok oluyorsak onda varız onun kadar varız. Bir tas suda, bir çeşmede, bir nehirde, bir gölde, bir denizde veya bir okyanusta yok oluyorsak onda varız onun kadar varız.

Kendimizde yok olmayı düşünürsek ne acı bir yok oluştur çünkü hiç aynı kalmıyoruz.

Arzu ve ihtiraslarda yok oluyorsak ne gülünçtür çünkü bir kararda durmuyor.

Şöhret ve ekranda yok olursak ne hüzünlü bir yok oluştur bu. Unutuluyoruz, bir süre sonra bilinmiyoruz.

…

Düşünün Allah’ta yok olursak bir de O’nun dediği gibi yok olursak onda var oluruz daha doğrusu onda oluruz.

Nede yok olmayı artık siz bilirsiniz.