Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Kültür Emperyalizmi Tersine Çalışıyor

Kültür Emperyalizmi Tersine Çalışıyor

Benetton’un Colors dergisinin iddiası Hürriyet’in sanat sayfasında yer aldı: “Dünya tek
kültüre gidiyor. Dikkat bir örnek oluyoruz.”
Cikletten, blue-jean’dan yola çıkarak hepimizin ortak renksiz, kişiliksiz bir kültür şemsiyesi
altında yaşadığımız tezi doğru değil, aksine yanlış.
Bir zamanlar azgelişmiş ülkeleri gelişmiş ülkelerin kültürleri etki altına alırdı. Ve kültürel
emperyalizmden söz edilirdi.
Kültürel emperyalizm, şimdi ters tepti. Küçük ülkeler az gelişmişlik damgasına tepki
gösterdiler, direndiler. Şimdi, Doğu Batı’yı etkiliyor.
Müziğini, edebiyatını yönlendiriyor. İcracılardan bestecilere kadar Afrika ve Asya Batı’nın
zevkini belirliyor.
Etnik müzik, etnik sanat ayrı ayrı ırkların, sanatların, dinlenirliğini, okunurluğu müjdeliyor.
Bir zamanlar Amerikan kültürünün egemenliği söz konusuydu Diğeri niye ha? Bir tane daha
açık galiba daha açmayacağım. Teşekkür ederim, bu tespit bir gerçeği de ifade ediyordu.
Globalizmden söz edildikçe, uluslar, kültürlerine sahip çıkmaya başladı, bu teranenin içinde
kültürel kimliklerinin, yerel kültürel varlıklarının yaşatılmasını sağladılar.
Kültürel emperyalizmi bir yana bırakalım (isterseniz bırakmayın!), tek tada, tek zevke, tek
lezzete karşı estetik bir isyan başladı.
Bunun ardından ben sadece politik gerekçeleri görmüyorum.
Ayak üstü yemek, atıştırma konusunda bizim mutfağımızda saltanat sürmeye başladı.
Köfteciler burgercilere meydan okuyor.
Ayran iade-i itibar etti.
Gıda üzerinde çeşitlemeleri bu dergiden okuduğunuzda şaşırırsınız, “likit ekmek” denilen
biraya tehacümü anlamak mümkün değil.
Kültürel emperyalizm, hiç kuşkusuz giyimleri, yemek alışkanlıklarını değiştiriyor.
Türkiye'de de öyle anlar yaşandı, ama her şey değişti. Bir çabuk doyurucu “Bizim ürünlerimiz
her vücuda uygundur” diyor, bu yüzden başka ülkelerde şeker hastalarının sayısının
arttığından söz etmiyor.
Hiç kuşkusuz ortak zevklerin oluşumunu sağlayan bazı sayılar tekdüze bir insan tipini
oluşturuyor.
Avrupalılar Amerikan filmlerini seyretmeyi tercih ediyorlarmış, 1998 yılında gişe hasılatı
yapan 20 filmden 19’u Amerikan filmiymiş.
Kişiliksiz, kimliksiz alışkanlıklar beni rahatsız eder. Monoton bir dünyanın bağımlısı olmak
necidir.
Sizsiz olun, özel kültürünüzü iyice koruyun.
Not: Bu yazı Doğan Hızlan’ın On Birinci Kat Yazıları kitabından alınmıştır.

Güncellenme Tarihi
  • 06 Ağustos 2023, 00:28
Yazının Adı
Kültür Emperyalizmi Tersine Çalışıyor