Konar Göçerler
Konar göçerlerin yolundan geçtik dün. Nam-ı diğer Likya yolu...
Biz konmadık, sabah evden 7.30 da çıktık. Parkurun başından sonuna 19 km. yürüyüp, evimize döndük, evimizde konakladık. Ama göç yolu boyunca pek çok konargöçer gördük. Hepsi yabancıydı... özellikle Rus ve Ukraynalı. Sırtçantaları ve çadırlarıyla kona göçe, Çıralı, Olimpos sahillerine doğru yürüyorlardı. Likya yolunun Antalya bölümünde yabancılar yürüyor, Fethiye tarafında Türkler yürüyor genelde. Dün 100 e yakın konargöçer gördük, bir ya da iki kişi Türktü. Bu yolu 8 yıl önce yine yürümüştüm . Patikalar daracıkdı, döşeme yollar kaybolmuştu. Yeni nesil konargöçer trafiği sayesinde; yollar yürümekle aşınmamış, açılmış, genişlemiş, adeta şose yol olmuş. Ama yine de çok zordu. 800 metreden 1500 metreye çıkıp sıfıra inmenin hakkını da vermek lazım; Türküyle, yabancısıyla tüm yürüyüşcülerin...
Vargit çiğdemleri, çam pürenlerinin arasından pıtrak gibi fırlamıştı, resimlerini çekmedim; bir nevi artık yaylalardan toplanın gidin mesajı verdiği için... kendimi kovalanmış gibi hissetmemek için...
İşin şakası tabii bu, doğa ne güzel mesajlar veriyor;soğuklar, yağmurlar başlamadan gidin diyor konargöçerlere . Ama sıcaklar yenı yenı bittiğinden bizim yürüyüşcüler akın akın geliyor, vargit çiğdemleri botlarımızın altında ezileduruyorlar...
Ben kışın habercisi, pembe, beyaz siklamenleri çektim, sanki onlar hoşgeldin diyorlardı bana.
İnsanoğlu işte ; doğruyu söyleyeni değil de, hürmetle hoşgeldin diyeni seviyor...
Semra Demirağ