Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Gençlerin Arasında Yaşlanmak

Gençlerin Arasında Yaşlanmak

Hafta içinde katıldığım dijital liderlik konulu atölye çalışmasının bir aşamasında tartışma yaşlıların dijital lider olup olamayacağına geldi dayandı. Gruptaki gençlerden birisi konuyu ‘olayın mantığı gayet basit’ diyerek açıkladı. Ona göre bir yönetici yaşlı ise dijital iletişim araçlarını yetkin şekilde kullanamazdı.  Dolayısıyla bu durumda dijital liderliğin gereklerini de yerine getiremezdi. Bu görüşe neden katılmadığımı açıklayacakken gençlerden bir başkası ‘hocam siz kaç yaşındasınız’ diye sordu. Soru ile birlikte bütün gözler bana döndü. Dijital iletişim araçlarını kullanabilecek yaştayım diye cevap verip, tekrar tartışma konusuna odaklanmamızı sağladım.

Yaşlanma konusunda üniversite hocalarını hep ayrıcalıklı görmüşümdür. Bizler yaşlanıyoruz lakin birlikte öğrendiğimiz öğrenci grupları çoğunlukla 18-25 yaş grubunda gençlerden oluşuyor. Onların gençlik enerjilerinin, hayata ve çevreye karşı olan dinamik tavırlarının bizlere yansıdığını düşünüyorum. Hal böyle olunca bizler de daha umutlu, üretken ve mücadeleci olabiliyoruz. Belki de bu bakış açısı işime geldiği için yıllardır bu fikrin yılmaz savunuculuğunu yapıyorum. 

Bununla birlikte doğamız gereği kaçınılmaz şekilde yaşlanıyoruz. Burdur yöresinden bir uzun havada söylendiği üzere ‘kahbe gençlik geldi de geçti yel gibi / tadı damağımda kaldı bal gibi’ diyerek gençliğe öykünerek yaşlılığı istemesek de durum değişmiyor. Fiziki aktivitelerin azalması, kronik hastalıkların ortaya çıkması, yalnızlık ve benzeri arzu edilmeyen durumlar yaşlanma konusunda insanları tedirgin ediyor.

İnsanlar yaşlanmamak hatta gençleşmek için zaman zaman abartı düzeyinde yollar bulmaya çalışıyorlar. Bu gayretler ortaya yaşlanma karşıtlığı hareketiyle birlikte devasa bir endüstri çıkmasını sağladı. Lakin istenilen sonuçlara henüz ulaşamadık, hâlâ yaşlanıyoruz(!) 

Aslına bakarsanız insanın yaşlanacağını kabul ederek yaşlılığın getirdiği olumsuzluklara değil de bilgelik ve dinginlik gibi olumlu yönlerine odaklanması meseleye bakış açımızı değiştirebilir. Böylelikle yaşlansak bile içinde bulunduğumuz anın kıymetini bilerek yaşamdan daha fazla lezzet alabiliriz. Bir de yaşlılık dönemimize gençliğimizde hazırlık yapabilirsek belki de yaşlanmayı bu kadar kafamıza takmayabiliriz.

Peki, yaşlılığa hazırlanmak mümkün mü? Bugünlerde bilim insanları bu soruya artık daha yüksek perdeden evet cevabı veriyorlar. Amerikalı bilişsel psikolog ve sinirbilimci Daniel J. Levitin bu konuda örnek olarak gösterilebilecek kişilerden birisi. Levitin, ‘Başarılı Yaşlanmak’ adlı kitabında olayı oldukça kapsamlı şekilde değerlendiriyor. O ve onun gibi düşünen bilim insanları, insanların; belleklerini korumaya yönelik çalışmalar yaparak,  beslenmelerine önem vererek, biyolojik saatlerini (uyku vb.) kontrol ederek,  eksersizi bir yaşam biçimine dönüştürerek, manevi yönlerini geliştirerek ve sevdikleriyle zaman geçirerek yaşlılığa hazırlanabileceklerini ve daha iyi bir yaşlılık dönemi geçirebileceklerini iddia ediyorlar.   

Açıkçası kendi adıma bu sıralamada yer alan tavsiyelerin henüz tamamını rutinlerim haline dönüştüremedim. Lakin gayret ediyorum. Özellikle sevdikleriniz ile zaman geçirin öğüdünü öğrencilerim sayesinde çok kolay yerine getirebiliyorum. Öğrenmek için gelmiş bir grup gencin içinde ruh halinizin iyi olmaması neredeyse imkânsız hale geliyor.  Her ne kadar sabahın erken saatlerinde onlar benim enerjimden faydalansalar da öğleden sonraki derslerde tam bir yaşam kaynağına dönüşüyorlar. Güler yüzleri, muzip şakaları, nezaketi elden bırakmadan yaptıkları ince eleştiriler, sorulara cevap vermek istemediklerinde konuyu değiştirme çabaları, not söz konusu olunca bir anda kenetlenmeleri gibi sayabileceğim nice davranışları ile sizi günlük zorlukların ve sıkıntıların dışına çıkartıyorlar.   Dolayısıyla gençlerin arasında yaşlandığınızı ancak ‘kaç yaşındasınız’ sorusu ile muhatap olunca hatırlıyorsunuz.

Naçizane tecrübelerimden hareketle derim ki daha sağlıklı, verimli ve huzurlu bir yaşlılık dönemi istiyorsanız gençlerle irtibatınızı kesmeyin.

Güncellenme Tarihi
  • 12 Mayıs 2024, 00:10
Yazının Adı
Gençlerin Arasında Yaşlanmak