Yaşı benim yaşıma yakın olanların hatırlayacakları meşhur şarkıdır.
Alpay’ın seslendirdiği “Eylül’de gel.”
………..
Eylül'de gel
Eylül'de okul yoluna
Konuşmadan yürüyelim
Gireyim koluna
…………
Hamdolsun Eylül de geldi. Eylül’e de geldik. Okul yolunda yürümeye başladık. Topyekûn okul yolunda yürünmeye başlandı.
Ancak eğitim söz konusu olduğunda Eylül ayı şarkıdaki gibi konuşmadan yürünen değil de “ya şimdi konuş ya da” atmosferi ile geçilen bir ay. Her Eylül; eğitimin, eğitim sisteminin, eğiticilerin, öğrencilerin, öğreticilerin, kırtasiyenin, çarşı-pazarın, ulaşımın, konaklamanın özetle eğitim ile ilgili alakalı her ne varsa yeniden yoğun şekilde, konuşulduğu, sorgulandığı, gündeme getirildiği bir zaman olarak yaşanıyor. Özünde böyle olmasının yanlış olduğu da söylenemez.
Her bir yeni eğitim dönemi, yeni bir başlangıç olması münasebetiyle, bir şeylerin yeniden inşası, tesisi, değişimi anlamında yeni umutlar yeni imkânlar ve fırsatlar sunabiliyor. Dönem içerisinde uygulama değiştirmek nasıl sürecin fıtratına ve selametine aykırı ise sürecin başında bir şeylerin konuşulması, önerilmesi, hayata geçirilmesi de o kadar sürecin fıtratına uygundur.
Eylül’ün gelmesi hemen herkesin hayatında birden köklü değişiklikleri beraberinde getiriyor. Toplum hayatı eğitim ve eğitim kurumları odağa alınarak tanzim edilmeye başlanıyor. Eylül’de başlayan bu yaşam tarzı 8-10 ay eğitim ve eğitim kurumlarının merkeze alındığı bir çevrede cereyan ediyor.
Hayatın her anıyla kapsamlı şekilde ilişkili olan eğitimin ve öğretimin üzerine; söylenen, söylenmesi gereken, muhtemel söylenebilecek olan elbette çok şey var. Ya öğreten, ya öğrenen, ya öğrenci velisi olan, ya servis şoförü, ya yurt işleten, ya kantin kafe işleten, ya polis olarak okul civarını denetleyen ve hakeza ilgili ve ilişkili olan herkesin kendi penceresine ve bakış açısına göre bu çeşitlilik devasa bir kapsamı da beraberinde getiriyor. Eğitim olgusu bu kadar kapsamlı ve kapsayıcı bir alan. Herkesin bu alana ilişkin bir tecrübesi ve gözlemi söz konusu. Herkes meselenin bazen öznesi, bazen nesnesi.
Bizlerde yüz yüze bakarak yürütülen, sınıf ve amfi ortamlarında yıllardır hem öğretmek için öğrenene, hem öğreten, hem de öğrenen muhataplarımızı gözlemleyen durumundayız. Yıldan yıla sosyolojik olarak değişimin hem tanığı hem içinde yaşayanıyız. Elbette bu konuda bir dokunulsa dile getirilecek çok sözümüz ve tecrübemiz elbette olabilir. İğne de çuvaldız da elimizde. İğneyi bir kendimize bir öğrencilerimize bir eğitim sistemine, çuvaldızı bir kendimize bir öğrencilerimize bir eğitim sistemine batırabiliriz.
Uzun zamandır gözlemlediğim, pek çok meslektaşımın da mutlaka gözlemlediği dikkatimi çeken bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Son yıllarda öğrencilerin kâğıda ve kaleme küstükleri bir hal ile karşı karşıyayız. Bir kısım öğrencilerin; ne defter ne kalem, sınıf ortamında derse katılım noktasında da ne de kelam. Yoklama kâğıdına imza atmak için dahi yanında kalem bulundurmayan her derste etrafından sağından solundan imza için kalem talep eden bir nesil ile maalesef karşı karşıyayız. Her dönemin başında elbette ki not almanın kalem ve kâğıt ile dost olmanın ehemmiyetini hususen anlatıyoruz. Ancak bunu bir tarz olarak benimseyen ve sürdürmekte de ısrar eden bir öğrenci profiline de sahibiz. Meslektaşlarımız arasında bunu mevzu ettiğimizde aynı konuyu gözlemleyen, bundan mustarip olan çok sayıda meslektaşımız olduğunu da görüyoruz.
Yaygın ve yapısal olan bu sorun elbette ki nihai eğitim kurumu olarak bizim karşımıza gelene kadar bir sistemsel sorundan kaynaklanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni eğitim döneminin başında ilk ve orta öğretime ilişkin bazı konularda aldığı değişiklik kararları bu anlamda önemlidir. Bunlar içerisinde dikkat çekenlerden birisi de orta öğretimde sınavların test yerine yazılı şekilde yapılacağıdır. Milli Eğitim Bakanı bir TV kanalında bu uygulamanın öğrencilerin kendilerini ifade edebilmelerini geliştireceğini belirtti. Bu hususu gelişen öğrencilerin yükseköğretime geldiklerinde yükseköğretime de yansıyan boyutu olacaktır.
Yüce Allah’ın sağlık ve suhulet ihsan etmesi,
kazalardan, belalardan, afetlerden, muhafaza etmesi niyazıyla
Yeni eğitim öğretim dönemi hayırlı olsun.