İçi doldurulmuş bir cumhuriyet cumhurun özlemidir.
İnsani olan, korkudan arındırılmış, okulda kalma süresi haftanın Pazartesi-Salı-Çarşamba-Perşembe gününe indirgenmiş bir eğitime ihtiyaç var.
Eğitim ortamı, her türlü tabulaştırıcı figürlerden tecrit edilmelidir.
Müfredat, toplumun üzerinde ekseriyetle uzlaştığı kıymetler ekseninde şekillenmelidir. Sadece siyasal iktidarları sürekli kılan değil aynı zamanda toplumu daima zinde ve anlamlı tutan bir yapıda olmalıdır.
Okullarda değişmez ana unsurlar;
Milli mutabakat metnimiz olan İstiklal marşımız,
Kanımızın her damlasıyla boyanmış şanlı bayrağımız,
Bizi payidar edecek sade yeni anayasa metnimiz olmalıdır.
Diğer unsurlar değişen ve eğitim döneminin gereği olan dünden bugüne hatta yarına gidecek şeyler olmalıdır.
Öğretmenler ülkenin zeki ve değer merkezli çocuklarından seçilmelidir.
Eğitim anlayışımız doğru ve yeterli öğretmen tipiyle varlığını baskısız devam ettirmelidir.
Eğitimin içeriği hayatın sadeliğini, öz değerlerin uygulanabilirliğini kolaylaştırmalıdır.
Yaşama entegrasyonun yapıldığı uygulanabilir hayat bilgi ve becerisi kazanmış bireyler cumhuriyetin ömrüne ömür katacaktır.
Dinin saf ve sade şekliyle anlatıldığı bir inanç eğitimin olmazsa olmazı olmalıdır.
İnanç-ibadet-ahlak temelli İslam dini itikat-merhamet-muhabbet-hikmet temelli öğretileriyle bütün sistemin her yerinde hava gibi aziz, su gibi mübarek, toprak gibi nimetten bir anlayışla verilmelidir.
Cumhurun temel direklerinden Türklük üzerindeki baskı kaldırılmalı ve Türkiyelilik paydaşlığı en geniş çatı olarak bütün coğrafyaya yayılmalıdır.
Cumhuriyet kendini kurtaran halkın elinden alınan ve sadece kuranları kutsayan gerici zihniyetten kurtularak herkesin hakkı adilane tevdi edilmelidir.
Çalışmanın ve üretmenin kölesi, ürettiği şeyin efendisi olduğunu öğretileyen bir eğitim, anne rahminden yaşamın sonlandığı döneme kadar kabul görecek bir anlayışla verilmelidir.
Akıl üretirken gönül de sevip merhamet etmelidir.
Her işini teknolojinin en yenisi, bilginin en günceli ile yaparken yüreğini kirletmeden ve tabuları oraya doldurmadan Allah’a yönlendirecek bir içerik eğitimde esas olmalıdır.
Yüz yıldır -Ali Camı Kırdı/Cam Kırıldı- bilinç altı inşasıyla şiddeti ve öfkeyi meşrulaştırarak merhamet ve muhabbete karşı bireyi sistematik duyarsızlaştıran anlayıştan dûr olunmalıdır.
Yunusvari bir tarzla bu cinnetten kurtulmalıyız.
Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz
Her türlü emperyalist anlayışın reklam aracı olarak kullandığı, pes ve iğdiş edilmiş nobran modern zihniyetin amorflaşmış arzu denetimli ve denetlenemez arzu yığınlarının bataklığından kurtulan bir anlayışla insana bakan perspektife ihtiyacımız var.
Cumhurun son ve güncel sürümlü senfoni orkestrası kurulmalıdır.
Devleti sadece orkestra şefi ama bütün paydaşlarının aşk ve meşkini duyan ve gören ardından da adilane bir hareketle ona icrada boşluk açan bir şef olduğunu anlatacak bir eğitim sistemi gerçekleşmelidir.
Sürekli güncellenen, yeni sürümleri halka bedel ödetmeden kurulan, bütün ayarları halkın varlığına hizmet eden hatta cumhurun canını kendi varlığının en aziz hayati varlığı olarak gören bir cumhuriyet yer almalıdır eğitimde.
Üretmenin heyecanının dayanılmaz neşesini, paylaşmanın hazzının vazgeçilemez erdemini, iyilik yapmanın her zaman ve herkese nasip olmayan bir fırsat olduğu gerçeğini eğitim sisteminin özü haline getirecek bir anlayışı,
Kök ile gövde arasındaki ilişkiyi görecek kadar akıllı, daldaki meyveye ulaşacak kadar çalışkan ve iştahlı, dal ve çiçeklerine zarar vermeyecek kadar da hassas ve zarif olan bir insan yetiştirmeyi,
Hazreti insanın anlatıldığı ve anlaşıldığı, ne pergel ile daire çizecek ne de cetvel ile sınır koyacak beceriden ziyade aklı ile anlayacak gönlü ile saflaştıracak hem insan hem de Müslüman olacak bir görüşü,
Hürriyeti hazda değil hakta, özgürlüğü yok saymakta değil varlıkta, iktidarı yabancılaştırmada değil paydaş kılmakta, bilgeliği gururda değil tevazuda, serveti biriktirmede değil paylaşmakta, şehveti teşhirde değil edepte, paylaşmayı dar zamanda değil her zamanda uygulayacak bir görgüyü,
Kimsenin kimseye tahakküm etmediği, her türlü zorbalık ve nobranlığın bertaraf edildiği, haklı olanın kuvvetli olduğu, imansızlığın en onulmaz bir hastalık olduğunu hikmet ve şefkatle hem de asrın gereğine uygun enstrümantallerle verildiği bir cumhuriyete muhtacız.
Bu cumhuriyette;
Vatan, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın her karışını doğduğu ev kadar mukaddes gören anlayıştan ibarettir.
Cumhuriyet, tapınılacak bir miras değil kullanılacak bir libastır.
Dil, insanın evidir, asla müdahale edilmemelidir.
Din, hayatın hayatıdır hem de hayatın her aşamasında olmalıdır.
İnanç, düzenin kanunlarını hikmetin derinliğinde anlayan fizik ve fizik ötesi dirilişi sürekli canlı tutan kurallar manzumesidir.
Eğitim, dogmaların anlatıldığı tabular sistemi değil insanın anlaşıldığı pratikler manzumesidir.
Adalet, ihkak-ı haktır yani hak edene hak ettiği şeyin en kısa zamanda verildiği kutsal mekanizmadır.
Namus yani kanun, yaşayanları koruyan yaşamayanların da hukukunu zayi etmeyen bir adaletin uygulama alanıdır.
Millet, vatan sınırları içinde yaşayan her ferttir.
Devlet, vatandaşa hizmet eden organizasyonun ortak adıdır.
Siyaset, en değersiz ve çıkarsız kurum olmalıdır ki en değerliler burada bulunur.
Ekonomi, yaşamanın en ihtirassız aracıdır.
Üretim, bireyin onurluca yaşaması için üzerine düşen görevi bihakkın yerine getirmesidir.
Tüketim insan onuruna yakışır bir yaşam için olanı harcama sanatıdır.
Bilgi her türlü kaosa düzen verme amacıyla ortaya konulmuş izafi ve geliştirilebilir fiziki parametrel doktrinlerdir.
Sanat ve edebiyat bütün bu unsurları estetikçe yaşama yollarını insanın önüne koyan en güzel insanı hareketlerin adıdır.
Yeni yüzyıl cumhuriyetinin içi böyle doldurulmalıdır.