Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Bir Antik Kentten Gazze’ye Bakmak

Bir Antik Kentten Gazze’ye Bakmak

Sıcak bir ağustos günü Nysa Antik Kenti’ni (Sultanhisar/Aydın) neredeyse basmadık yer bırakmayacak şekilde gezdim. En son kütüphaneye giderek orada bir süre düşüncelere daldım. Ardından kentin merkezinde, Sultanhisar’ın kurulduğu ovayı görebilen bir ağacın altında serinlemek için oturdum. Arkamda tiyatro, önümde okul (gymnasium) yapıları yer alıyordu. Büyük vadiyi birbirine bağlayan üç köprünün kalıntıları, sol tarafımda uzanıyordu. Gözlerimi kapattım ve kenti en görkemli haliyle hayal etmeye çalıştım. Gözümün önüne “Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri” dizisindeki o muhteşem şehir geldi. Görkemli su köprüleri ve kuleler! Diziyi izlerken içimden “ne muhteşem bir hayal gücü” diye geçirmiştim. Meğer bu sadece bir hayal değilmiş. Günümüzden yaklaşık iki bin yıl önce, insanlık bu muazzam şehri inşa etmiş.

“Böylesine harika bir şehir nasıl tarih sahnesinden çekilmiş olabilir ki?” diyerek kendi kendime sorarken aklıma İngiliz tarihçi Paul Kennedy’nin “Büyük Güçlerin Yükselişi ve Düşüşü” adlı kitabı geldi. Şaşırdım! Çünkü bu kitabı uzun zaman önce tarih okumalarını heyecanla yaptığım öğrencilik dönemimde okumuştum. Satırlarını farklı renkteki kalemlerle çizdiğimi ve sayfa boşluklarına notlar aldığımı anımsadım. Aradan yıllar geçse de, Kennedy’nin temel teorisinin zihnime kazındığını fark ettim.

Kennedy, eserinde büyük güçlerin kaderini ekonomik kapasite ile askeri yükümlülükler arasındaki dengeye bağlar. Devletler sınırlarını genişlettikçe, artan maliyetler ekonomik gücü aşar ve bu dengesizlik çöküşün kapısını aralar. Roma İmparatorluğu da büyüme arzusunun bedelini, yönetim karmaşası ve mali yüklerin artmasıyla ödemiş, sonunda bu ağırlık altında çökmüştür.

Nysa örneği, bu teoriyi somutlaştırır. Eğitim ve ticaretle parlayan ve stratejik önemiyle öne çıkan kent, imparatorluğun ihtişamının küçük bir yansımasıydı. Lakin zamanla Roma’nın çöküşüne paralel olarak Nysa da büyük güçlerin çöküşüne sessizce tanıklık etti. Nysa’da dünden kalan taşlar bugünün de yankılarını taşıyor. Çünkü güç hep büyümek ister; tarih ise defalarca büyümenin bir sınırı olduğunu göstermiştir.

Tarih üzerine düşüncelerimden sıyrılıp modern dünyanın acı gerçeklerine dönmemi telefonumun mesaj sesi sağladı. Mesaj bir yardım kuruluşundan gelmişti ve Gazze’de açlığa mahkûm edilen insanlar için yardım talep ediyordu. Açlık sınırında olan çocukların fotoğraflarını da içeriyordu.  O an aklımdan, “Keşke Kennedy’nin teorisi yalnızca tarih kitaplarında değil, günümüz güçlerinin zihninde de yankılansa” diye geçirdim. Belki böylelikle Filistin topraklarında sürdürülen saldırılar ve soykırım politikaları ile İsrail hükümetleri kendi sonlarını hazırladıklarını fark edebilirlerdi. Ayrıca, ABD’nin koşulsuz desteğine rağmen güç politikalarının ahlaki iflasının kaçınılmaz olduğunu anlarlardı.

Gözüm tekrar fotoğraflara kaydı. O an yanlış bir değerlendirme yapmış olduğuma karar verdim. Bu zulmü yapan bir güç “büyük bir güç” olarak hele hele “bir medeniyet” olarak kabul edilmemeliydi. Yaptıkları şey, dünyanın korkaklığı sayesinde kendilerini savunma kapasitesi olmayan bir millete soykırım uygulamaktı. Henüz büyük bir güç dahi olmadan, kibirleriyle kendilerini dev gibi görmeleriydi.

Roma nasıl kendi büyüklüğünün ağırlığı altında ezildiyse, onlar da kendilerini bekleyen sona doğru ilerleyeceklerdir. Hem de bunu kendi elleriyle yapacaklardır. Dahası Roma’dan daha hızlı çökeceklerdir. Fakat bu kez çöküşün gölgesinde değil, vicdanın yükselişinde yeni bir tarih yazılmaktadır. Gazze’nin karanlığında filizlenen umut, insanlığın ortak vicdanıyla birleştiğinde özgürlüğün ve kurtuluşun kapılarını aralayacak, sessiz ama kararlı bir ışık gibi dünyayı aydınlatacaktır.

İster iki bin yıl öncesinin görkemli şehirleri olsun ister günümüzün modern güçleri, tarih bize hep aynı dersi verir. Adaletsizliğin, kibrin ve ahlaki çöküşün hüküm sürdüğü hiçbir yapı kalıcı değildir. Güç hakikatle ve vicdanla dengelenmezse, büyüklük değil yıkım getirir. Nysa’nın sessiz taşları geçmişin ihtişamını fısıldarken, Gazze’nin yankıları bugünün vicdanına seslenmektedir. Özgür Filistin!

Güncellenme Tarihi
  • 28 Eylül 2025, 00:04
Yazının Adı
Bir Antik Kentten Gazze’ye Bakmak