Kanadalı ünlü bir hekim olan Sir William Osler’in (1849-1919) yaklaşık bir asır önce yaptığı çarpıcı öngörüler, modern yaşamın en yıkıcı bedelini gözler önüne seriyor: Koroner Kalp Hastalığı (KKH). Batı dünyasında diğer tüm hastalıklardan daha çok ölüme neden olan bu sessiz salgın, Amerika’da 45 yaş üstü ölümlerin yarısından fazlasının sorumlusu. Yüksek tansiyon, kolesterol, sigara ve genetik gibi bilinen fiziksel risk faktörlerinin yanı sıra, yoğun rekabet, aşırı acelecilik ve sürekli tetikte olma haliyle tanımlanan A Tipi Kişilik de bu trajik tablonun kilit bir parçası. “Erken kalkıp geç yatan, kılı kırk yaran, başarı için çabalayan” bireyin, nihayet “keyfine bakma” noktasına geldiğinde, aslında en değerli sermayesi olan sağlığını yitirmiş olduğunun farkında olmaması, modern çağın en büyük ironisidir. Peki, bu hayatı ip üstünde yaşama hissi, kontrol ihtiyacı ve öfke potansiyeli yüksek psikolojik yük, kalbimizdeki yağlanmayı ve tıkanmayı nasıl tetikliyor? Bu yazı, A Tipi Kişiliğin Koroner Kalp Hastalığına yol açan 2,2 ila 3 kat artan riski bilimsel araştırmalarla kanıtlarken, artık sadece fiziksel sağlığımızla değil, yaşam tarzımız ve karakter özelliklerimizle de yüzleşmemiz gerektiğini vurgulamaktadır.
Kanadalı ünlü bir fizikçi olan Sir William Osler (1849- 1919) içinde bulunduğumuz yüzyılda yaşanan kişilik bozuklukları ve kalp krizleriyle ilgili nelerin öğrenileceğini önceden öngörmüştür: Erken kalkıp geç yatan, kılı kırk yaran, ticari, iş ya da politik yaşamında başarı için çabalayan biri, yirmi beş ya da otuz yıllık didinmeden sonra muhtemelen tatmin olmuş bir şekilde şunları söyleyeceği bir noktaya erişmiş olacaktır: “Uzun yıllardır birçok şey kazanıp biriktirdin; keyfine bak.” Aslında iş işten geçtiğinin farkında olmayarak. Koroner Kalp Hastalığı (KKH) Batı dünyasında diğer tüm hastalıklardan daha çok kişinin ölümüne sebep olmuştur. Amerika’da 45 yaşının üzerindeki insanların yarısından fazlasının ölümünün sebebi bir çeşit kalp ya da dolaşım problemidir (Lachman, 1972; Weiner, 1977; Gillum, 1994; Eriksson, 1995). Kalp krizi ve ani ölümlerin pek çoğunun altında yatan durum arterioskleroz koroner arterlerin iç duvarlarındaki yağlanmadır. Bu tip bir tıkanma kanın kalp kaslarına ulaşmasını engeller; kalp krizi ve ani ölüm ortaya çıkar (Diamond, 1982).
Epidemologlar KKH’nın risk faktörleri üzerinde detaylı bir çalışma yapmışlardır. Yedi önemli fiziksel risk faktörü vardır:
Bu listeye psikolojik bir risk faktörü de eklenmiştir: Aşağıda ele alacağımız A tipi kişilik. A tipi kişiliğin bir döşemeci tarafından keşfedildiği söylenmektedir. Kalp krizi geçiren hastalar üzerinde uzmanlaşmış bir doktorun ofisindeki koltukları döşemeye gittiğinde bekleme odasındaki koltukların ön taraflarının aşındığını arka taraflarının sağlam olduğunun farkına vardı. A Tipi kişilikler koltukların kenarına otururlar. Bu kişiler özellikle yollarına bir şeyler çıktığında:
Aceleci olmayan, rahat ve sakin B Tipi kişiliğin tam zıttıdır. A Tipi kişilikler bir otobüsü kaçırdıklarında üzülürler. B Tipi kişilikler otobüsü kaçırdıklarında ise kendilerine: “Neden endişeleneyim ki? Başka bir otobüs ne de olsa gelecektir.” derler. A Tipi kişilik çevreyi tehdit unsuru olarak görür ve sürekli tetiktedir. A Tipi kişilik özellikleri üç ya da dört yaşlarında bile başlayabilir (Steinberg, 1986).
Derinlemesine yapılan çoğu araştırma gösteriyor ki A Tipi Kişiliği ağır basan insanlar daha fazla Koroner Kalp Hastası olma riski taşıyor: Batı Ortak Araştırması The Western Collaborative Study. 1960 yılının başlarında, daha önce hiç KKH belirtisi görülmemiş 3.200 çalışan erkek uzun süreli bir araştırmaya tabi tutuldu. Yapılandırılmış görüşmelerde A Tipi Kişiliği olduğu belirlenen erkeklerde KKH, B Tipine oranla 2,2 kat daha fazla görülmüştür. Fiziksel risk faktörleri istatistiksel olarak kontrol edildiğinde A Tipinin hâlâ KKH için iki kat risk taşıdığı görülmüştür (Rosenman, Brand, Jenkins, Friedman, Straus ve Wurm, 1975; Hecker, Chesney, Black ve Frautschi, 1988; Carmelli, Dame, Swan ve Rosenman, 1991).
Framingham Kalp Araştırması The Framingham Heart Study. Anket ile A ve B Tipi sınıfından oldukları belirlenen ve hiçbir KKH belirtisi bulunmayan 1.600’den fazla kadın ve erkek üzerinde yaklaşık 8 yıl süren bir araştırma yapılmıştır. Beyaz yakalı A Tipi erkeklerin, beyaz yakalı B Tipine göre neredeyse üç kat daha fazla KKH riski taşımakta oldukları ortaya çıkmıştır (Haynes, Feinleib ve Kannel, 1980; Eaker, Haynes ve Feinleib, 1983). A Tipi Kişiliği betimleyici özellikler; Öfke potansiyeli yüksektir, aşırı kontrol ihtiyacı içindedir ki zaten bu onun öfke potansiyelinin nedenidir denilebilir, bu iki durumdan dolayı aşırı hırslıdır ki bu hırsın kendisi için en önemli engel olduğunun farkında değildir. Bütün bu özellikler bu insanları aceleci yapmaktadır. Önüne geçildiğindeki tepkiler ise düşmanlık, çaresizlik ve asabiyet ki bu durum bireyi hayatı ip üstünde yaşıyormuş gibi hissettirir bu da acil durum reaksiyonu kavramı ile açıklanabilir.
A Tipi kişilik sahibi insanlar kontrol sağlayamadıkları zaman, bu kişilerde çaresizlik, asabiyet, düşmanlık ve uzun süreli acil durum reaksiyonları baş gösterir, bütün bunlar yüksek riskli Koroner Kalp Hastalığına neden olmaktadır. Belçika Kalp Hastalıklarını Önleme Çalışması The Belgian Heart Disease Prevention Trial tarafından sağlık durumlarının iyi olduğu gözlemlenen iki bin erkek A ve B Tipi arasında zorlu bir değerlendirmeye tabi tutuldu ve bu yaklaşık 5 yıl sürdü. A Tipine daha yakın seviyede olanların düşük olanlara oranla KKH olma riski 1,9 kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir (Kittel, Kornitzer, deBacker ve Dramaix, 1982).
Genç Finliler Üzerinde Yapılan Kalp ve Damar Hastalıkları Riski Çalışması The Cardiovascular Risk in Young Fınns Study. KKH ya neden olan yaşam tarzı risk faktörleri 3,596 Finli çocuk ve genç yetişkin üzerinde 6 yılı aşkın bir süre boyunca araştırılmıştır. A Tipi olarak sınıflandırılan ergen erkeklerde sigara, alkol kullanımı ve fiziksel hareketsizlik gibi birçok alışkanlıkla ilişkili olan aşırı agresiflik durumu görülmüştür. Yüksek düzeyde agresiflik obezite ve hipertansiyon da dahil olmak üzere kalp hastalıklarına katkıda bulunan metabolik faktörlerde bir artışı da yordamıştır (Raitakari, Leino, Raikkönen ve ark., 1995; Ravaja, Keltikangas-Jarvinen ve Keskivaara, 1996). Bu görüş tartışmasız kabul gören bir görüş olmasa da (Cohen ve Reed, 1985; Shekelle, Hulley Neaton ve ark., 1985), çoğu araştırma genel nüfusta A Tipi Kişiliğin KKH için daha fazla risk altında olduğu sonucuna varmaktadır. Ne yapabilirim sorusunu soracaklara cevap olabilecek birkaç öneri aşağıda verilmiştir.