Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

Alışkanlıkları Değiştirmek

Alışkanlıkları Değiştirmek

 

Alışkanlık sözcüğü Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğünde “bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam” ve “iç ve dış etkilerle hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren şartlanmış davranış” şeklinde tanımlanıyor. Hissettirdiği bakımından alışkanlık kelimesi insana “ortaya çıkan durum karşısında dün ne yaptıysam bugün de onu yapacağım” çağrıştırıyor. Bazen bağımlılık ile yakın anlamda kullanılıyor. Bağımlılık daha çok “alışkanlığın hastalık haline, aşırı tutku haline gelmiş hali” diyebiliriz.

Aslında her alışkanlık bir tutam bağımlılık barındırıyor. Ancak insan onu durduramaz hale geldiğinde artık ortaya çıkan olgu bağımlılık olarak tanımlanıyor. İçki, kumar, madde alışkanlığı ya da daha doğru ifadesi ile bağımlılığı gibi.

Alışkanlık denilince yürüme alışkanlığı, kitap okuma alışkanlığı, spor yapma alışkanlığı; sigara alışkanlığı, küfür etme alışkanlığı, çok yemek yeme alışkanlığı gibi basit düzeyde anlayabileceğimiz olumlu ve olumsuz ifadeler aklımıza gelir. Aslında bize ve içinde yaşadığımız topluma etki eden, adeta karakterimizin içerisinde kendine yaşam alanı kurmuş daha kapsamlı alışkanlıklar da düşünülmelidir. Olumlu olarak merhamet alışkanlığı, dinleme alışkanlığı, değer verme alışkanlığı; olumsuz olarak dedikodu alışkanlığı, yalan söyleme alışkanlığı…

Peki alışkanlıkları değiştirmek… Kişinin olduğu kişiden, özünde olandan ayrılmadan bunu yapması kolay mıdır?

Çocukluğundan beri her istediği ayağına gelmiş adamın evlendikten sonra eşine yardım edebilmesi… 

El bebek gül bebek büyüyen bir kadının hastalandığında kayınvalidesine hizmet edebilmesi…

Egosunu çizen her durumda bağırıp çağırmaya alışmış bir insanın, normal sözcüklerle konuşabilmesi…

Hayatı zor ile hemhal olmuş bir insanın, öyle kişisel gelişim güzellemelerinde anlatıldığı gibi çocuklarıyla etkinlik yapıp, oyun oynayabilmesi…

Sıcakkanlı bir insanın yaptığı iş gereği, kendisini daha ağırdan satabilmesi…

En basitinden en zoruna kadar alışkanlıkları değiştirmek, iyiye dönüştürmek kolay iş değildir. Ciddi çaba gerektirir. Alıştığın şekilde yaşamanın kolaylığı varken alışmadığına alışmak, hedef iyiye dönmek bile olsa insan için dağı aşmak anlamına gelebiliyor.

Zihin, satranç tahtası gibi devamlı önceki alışkanlığa karşı pür dikkat hareket etmek durumunda kalıyor. Doğal olarak da şah mat olması için bir an boşluk verip, eski haliyle hareket etmesi yetiyor.

Arada iyi şeyler yapmak çok mesele değil. Sorun bunları alışkanlık haline getirebilmekte başlıyor. Bir bakıma davranışta sürekliliği sağlamakta. Doğuştan getirdiğimiz özelliklerimiz, çevremizden kopyaladıklarımız, içinde bulunduğumuz maddi, manevi şartlarımız, hayata bakış açımız alışkanlıklarımızı oluşturuyor ve alışkanlıklarımız hayat boyu bizimle yaşıyor, bir bakıma biz oluyor. O nedenle de alışkanlığı değiştirmek kendimizi değiştirmekle eş değer oluyor. Ağaç kurudukça, yaşlandıkça eğilmesi de bir o kadar zor oluyor.

İnsan “kaç tane olumsuz alışkanlığımı olumluya çevirebildim?” diye kendisi ile konuşsa.

Bu arada kendine muhalif sorular sormak da büyük iştir, cesaret ister, onu da söylemeden geçmeyelim. Çünkü genelde başkalarının kötü ya da hatalı davranışları, alışkanlıkları ilgimizi çeker. Onların hataları sayesinde kendimizi pirüpak zanneder, fazladan bir rahatlamaya geçeriz. “Ya şuna bak ……siz adam ben olsam …” Başkasının kötü tarafı ile muhalefet marifet değildir desek haksızlık olur ama asıl marifette kendinde kötü olana başkaldırma da değil midir? 

Bediüzzaman’ın bu konuyla alakadar enfes tespitine yer vermeden geçemeyeceğim; “bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimden, büyük bir hâkim, büyük bir himmetle ancak daimî kaldırabilir. Hâlbuki bak bu zât Peygamber Efendimiz (a.s.m.) çok büyük âdetleri, hem inatçı, mutaassıp büyük kavimlerden, küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle az bir zamanda ref’ edip; yerlerine, öyle bir secaya-yı âliyeyi dem ve damarlarına karışmış olarak vaz’ ve tesbit eyliyor. Bunlar gibi daha pek çok harika icraatı yapıyor. İşte şu asr-ı saadeti görmeyenlere, Ceziretü’l-Arabı gözlerine sokuyoruz. Yüz filozofu alsınlar oraya getirsinler, yüz sene çalışsınlar, O zâtın (a.s.m.) o zamana nisbeten bir senede yaptığı icraat-ı âliyenin yüzde birisini acaba yapabilirler mi?”

Ezcümle hepimiz iyi alışkanlıklarımız, kötü alışkanlıklarımız ve bunların fiiliyattaki durumları arasında bir yerlerde yaşamı sürdürüyoruz.

İnsan olarak hatalı, günahlı varlıklarız.

Oldum dediğimiz gün, düzeltebileceklerimize kapıları kapattığımız gün olur.

Değiştirmem gereken bir yönüm yok benim demek, haşa ben peygamberim iddiasına denk olur.

Önce biraz kendimize muhalif olalım bence. “Hangi alışkanlıklarımı değiştirmeliydim?”, “ne kadar çaba sarf ettim?” ve “ne kadar değiştirebildim?” Vesselam…

 
 
 
 
 
 
 

Güncellenme Tarihi
  • 25 Ocak 2023,
Yazının Adı
Alışkanlıkları Değiştirmek


Önceki
İşte Kitap