Email
Twitter
WhatsApp
İnstagram

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

İLETİŞİM

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF!

İyiliğe Karşı Olan Her Şeye MUHALİF !

ADALET…

ADALET…

Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.

Temele taş bulmak gecikebilir.

Devlete baş bulmak gecikebilir.

Adalet gecikmez tez verilmeli.

(Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu)

Her cuma hutbesinde işitiriz, işitilir “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl Suresi, 90. Ayet)”

Bu emri ilahinin ilk sırasında Adalet’in gelmesi hepimizin dikkatini çeker, çekmelidir. Allah’ın isimlerinden birisi de bilindiği üzere “Adl”dir. Bu ismin tecellisiyledir ki kainatta nizam ve intizam vardır. Dünyada da insan elinin karıştığı, beşer iradesinin cari olduğu alanlarda da nizam intizam ve düzenin sağlık ve selametle devam edebilmesi için adalet olgusunun cari kılınması gerekir. Bu mahiyeti itibariyle Adalet kavramı, Fıkhi, Dini ve Ahlaki boyutları bulundurmaktadır. Kavram üzerine tanımlamalar da bu boyutları üzerinden uzun uzun literatürde yapılmıştır. Terim ve kavram olarak nice kitaplara konu olmuştur.

Adalete riayet bireyin kendi hayatından başlayarak, içtimai, sosyal ve siyasal hayata kadar uzanan her alanla ilişkilidir. Adalete muhalefet ise zulüm olarak nitelendirilmiş, tanımlanmış, tarif edilmiş, tasvir edilmiştir.

Adalete muhalefet bireyin kendi hayatından başlayarak bireyden topluma bir tefessüh getirir. Ayeti kerimelerde insanın kendi kendine zulmetmemesi de emredilmiştir. Adalet terazisini bozarak muhatabına ve topluma veya mahlûkata zulmeden kişinin iki zulmü söz konusudur. Birisi kendi nefsine ve kendisine diğeri de muhatabı mahlûkata. Bu ise sıratı müstakim üzere olma halinden bir kopuşu getirir. İnsan için bu kopuş Ala-yı illiyyin ile esfel-i safilin arasındaki güzergah üzerinde olur.

Farabi idealize ettiği Erdemli Şehri’nde bu ilişkiyi kurar. Erdemli insanın erdemli toplum olmadan düşünülemeyeceğini ifade eder. Bireysel erdemler toplumsal, külli erdemi netice verir. Farabi erdemli insana, icap ederse erdemli olmayan bir toplumda yaşamamasını, hicret etmesini öğüt verir. Erdemli toplumu taçlandıran tabi ki erdemli idarecilerdir. Farabi bu noktada idarecilerde olması gereken vasıfları sayarken “Adaletli olmalı, baskı ve zulümle uğraşanlardan nefret etmeli, insaf sahibi olmalı, insanları insafa davet etmeli, adaletli olma noktasında sebat ve istikar göstermeli” der.

Keza Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig eserinde de “Adalet” vurgusu vardır. Bu hususta en kült ve bilindik ifade ise Nizamülmülk’e aittir. Nizamülmülk “Saltanat küfür ile devam bulur, amma zulüm ve gaddarlıkla payidar kalmaz” demiştir. Nizamülmülk’e göre burada devamlılığı sağlayan önemli unsur ise hayır dualarıdır. Nizamülmülk’ün bu tespit, öneri ve öngörülerini adeta Mevlana teyid eder.

Mevlana adil bir yönetimi tasvir ve tarif ederken; yönetilenlerin ilahî adalet için el açıp, yakarmak zorunda kalmayacakları adil bir yönetimi esas alır. Adaletsizliğin batıni ve enfüsi boyutunu da ihsas ettirir, gönüllerinin incinmesine neden olabilecek, ellerin semaya kaldırılmasına neden olacak bir halden kaçınarak adalet tesis edilebilir. Mevlana’ya göre Adalet her şeyin yerli yerince olmasıdır yani Mevlana’ya göre ağaca su vermek adalet dikene su vermek adalet değildir.

1600’lerde yaşamış olan Koçi Bey de Adalet olgusundaki ve uygulamalarındaki değişimlere dikkat çeker.

Adalet kavramı Fıkhi, Dini ve Ahlaki boyutları itibariyle İslam düşünce sisteminin ana omurgalarından birisini oluşturmuştur. Pek çok siyasetname, fıkıh ve ahlak kitabında bu husus oldukça teferruatla ortaya konulmuştur. Gerek fıkhi gerekse siyasi açıdan idare ele alındığında adalet, liyakatin hemen hemen en önemli maddelerinden ve koşullarından birisi olarak kabul edilmiştir.

Adalet’in bu denli gerekliliği, icrasının zarureti, ihlalinin mesuliyeti noktasında, Topkapı Sarayı’nın adalet kulesinin kapısında da yazılı olan şu Hadis-i Şerif ile noktalayalım.

“Bir saat (veya bir gün) adaletle hükmetmek, bir sene (veya altmış sene) nafile ibadet’ten hayırlıdır.” (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, II, 58, 1721; bk. ez-Zeylâî, Nasbu'r-Râye, IV, 67)

Güncellenme Tarihi
  • 17 Haziran 2023, 16:10
Yazının Adı
ADALET…